Türkiye işe ihtiyacı olan Suriyeli sığınmacı dalgası sorununu yaşarken ve nitelikli tarımsal işçi eksikliği devam ederken, FAO, yukarıda sağda oğlu Muhammed’e sarılan Abdul gibi sığınmacılara eğitim vermek için devreye girdi. Eğitim alan sığınmacıların çoğu da iş buldu. Bu, sığınmacılar ve Türk toplumu için daha aydınlık bir gelecek demek. ©FAO/Carly Learson
Türkiye’nin güneydoğusundaki Sarıt Köyü, Suriye krizinin en yoğun olarak yaşandığı bölgelerinden biri olan Halep’ten sadece 100 km uzakta. Güvenli bir yer arayışında olan Suriyeli sığınmacılardan bir bölümü köye yerleşmiş. Suriye’ye yakınlığı sebebiyle Türkçe’nin yanı sıra Arapça da konuşan köy sakinleri yeni gelen ailelere kucak açmışlar.
Öte yandan da Sarıt’ın gençleri eğitim imkanları ve iş bulmak için şehre göç etmişler.
Kalan köy sakinlerinin çoğunluğunu, geçimlerini sağlamak için eğitimli tarım ve diğer alanlarda işçilere ihtiyaç duyan zeytin yetiştiriciliği yapan ve hayvancılıkla uğraşan küçük toprak sahipleri oluşturuyor.
Geçtiğimiz yıl, FAO, Türk Hükümeti ve özel sektör paydaşlarıyla birlikte çalışarak, sığınmacılar ve Türk vatandaşları için çiftçiler tarafından en çok gereksinim duyulan beceri alanlarında eğitimler düzenledi. FAO tarafından eğitilen yüzlerce Suriyeli ve yerel halk mensubu iş fuarlarına katıldı ve özel sektör şirketleriyle tanıştırılarak, oluşturdukları ağla iş buldular.
“Burada yaşlanıyoruz,” diyor, programda yer almış sığınmacıları işe alan bir Türk çiftçi olan Nadiye (solda). “Genç insanlar sayesinde köyün canlanması çok güzel.” Sarıt, Türkiye’nin güneydoğusunda, Suriye krizinin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri olan Halep’ten sadece 100 km ötede yer alıyor.
Abdallah eğitim katılımcılarından biriydi. Elektrikçi olan Abdallah, Türkiye’de çalışma izni olmadan işini yapmaya devam edemiyor. Tarımda çalışmak için gerekli becerileri hemen kapmış.
“Ben şehirde yaşıyordum, bu yüzden daha önce tarımla hiç haşır neşir olmamıştım,” diyor.
“Eğitimi gerçekten çok sevdim ve farkettim ki açık havada çalışmak hoşuma gidiyor. Suriye’ye döndüğümde büyük ihtimalle buna benzer bir iş yapacağım.”
Eğitimin dersleri bittiğinde, FAO yeni becerilere sahip olan bireyleri potensiyel işverenlerle tanıştırmak için iş fuarları düzenliyor. Abdallah ve arkadaşları, Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen yerel çiftçiler ve diğer girişimcilerle tanıştıkları iş fuarına katıldılar.
“İş fuarı bir ağ oluşturmamıza çok yardımcı oldu. Yapılacak bir işi olan birileri neredeyse her gün bizi arıyor ya da mesaj atıyor. Artık herkes bizi tanıyor,” diyor Abdallah.
Yeni beceriler, yeni fırsatlar
Abdul (en üstteki fotoğraf) ailesiyle birlikte üç sene önce Halep’in kırsalından kaçarak Türkiye’ye gelmiş. Gaziantep’te iş aradıktan sonra, ara sıra inşaat işleri bulabildiği Şanlıurfa’ya ailesiyle birlikte taşınmış. Ancak bu işler ailesini geçindirmeye yeterli olmamış. Abdul, geçen sene FAO’nun programını duydu ve hayvan sağlığı, üreme, fizyoloji ve refah, çiftlik yönetimi ve süt üreticiliği gibi geniş konuları kapsayan bir eğitim olan hayvancılık eğitimine katılmak için kayıt yaptırdı.
Bir aylık teorik ve pratik eğitimden sonra, Abdul küçük hayvancılık besiciliği yapan Hacı’nın yanında iş başı eğitimini tamamladı. İki aylık eğitimin sonunda Hacı, Abdul’ün yaptığı işten memnun kalarak ona tam zamanlı iş teklifinde bulundu.
“Şimdi o da ailenin bir parçası,” diyor Hacı. “Benim çocuklarımla birlikte çalışıyor, onun çocukları benim torunlarımla oyun oynuyor.”
Abdul, FAO’nun eğitimi sayesinde tanıştığı kişiler olmasa, böyle bir işi nasıl bulacağını bilmediğini söylüyor.
“Sevdiğim bir işim var, ailem mutlu ve ben her gün daha fazla şey öğreniyorum,” diyor.
“Şimdi o da ailenin bir parçası,” diyor Hacı. “Benim çocuklarımla birlikte çalışıyor, onun çocukları benim torunlarımla oyun oynuyor.” ©FAO/Carly Learson
Şimdiye kadar beş ilde 400’ü kadın ve 300’ü Türk halkı mensubu olan 900 kişiye bu program aracılığıyla eğitim sağlandı ve katılımcıların çoğu iş buldular. 650 kişinin daha yer alacağı 2. safhanın 2018’in sonuna kadar gerçekleştirilmesi planlanıyor. Program nüfusun artık yüzde 95’ini Suriyelilerin oluşturduğu Kilis gibi başka illere de genişletilecek.
Proje, BM’in mülteci örgütü UNHCR ve Japonya Hükümeti tarafından fonlandırılıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile ortaklık içerisinde ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile iş birliği içerisinde yürütülüyor.
Daha fazla bilgi için:
FAO’nun Suriye Bölgesel Sığınmacı ve Dirençlilik planı Ocak-Aralık 2018