Türkiye'de arazi bankacılığı ve toplulaştırma projesi, gıda güvenliğini güçlendirmeyi ve yerel gıda üretimini geliştirmeyi amaçlıyor
Ankara - Tarım arazilerinin terk edilmesi veya kullanılmaması, birçok ülkede yaygın bir sorundur. Arazi terki, gıda güvenliğini zayıflatmakta, ekonomik fırsatların kaybolmasıyla sonuçlanmakta ve bir dizi diğer olumsuz sosyo-ekonomik ve çevresel etkilere yol açabilmektedir.
Arazi terkinin olumsuz sonuçlarının azaltılması ve üstesinden gelinmesi amacıyla 2022 yılının ilk çeyreğinde "Arazi terkini ele almak ve arazi toplulaştırma prosedürlerini iyileştirmek için tarımsal arazi piyasasının gelişiminin iyileştirilmesi" başlıklı bir proje başlatılmış ve FAO-Türkiye Gıda ve Tarım Ortaklık Programı (FTPP II) şemsiyesi altında uygulanmaktadır. Proje kapsamında FAO, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan ilgili uzmanların katılımıyla 24 Mayıs 2023 tarihinde Ankara'da bir teknik çalıştay düzenlendi.
Teknik çalıştay, kurumsal kapasitenin geliştirilmesini desteklemek amacıyla Türkiye'de arazi mülkiyeti, arazi piyasasının gelişimi, arazi bankacılığı ve arazi toplulaştırma ile ilgili politika, yasal ve kurumsal çerçeveler üzerine yapılan bir değerlendirmeye odaklanmıştır. Çalıştayda ayrıca Türkiye'deki mevcut arazi toplulaştırma prosedürleri ve düzenlemeleri analiz edilmiş ve tartışılmıştır.
FAO Arazi Mülkiyeti Sorumlusu ve Projenin Baş Teknik Uzmanı Morten Hartvigsen, açılış oturumunda arazi toplulaştırma ve gıda güvenliği arasındaki önemli bağlantının altını çizdi: "Son birkaç yılda yaşanan çok sayıda kriz, gıda güvenliğinin birincil önemine ilişkin anlayışımızı pekiştirdi. Terk edilmiş tarım arazilerinin yeniden üretime kazandırılması, yerel gıda üretimini güçlendirebilir; aynı zamanda arazi toplulaştırma tarım işletmelerinin verimliliğini ve rekabet gücünü artırarak gıda güvenliğinin geliştirilmesine katkıda bulunur."
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Daire Başkanı Sinan Demirbaş, projenin temel amacının arazi toplulaştırma projeleri ile küçük parsellerin birleştirilerek tarım arazisi kaybının önlenmesi ve tarımsal verimliliğin artırılması olduğunu açıkladı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Kadastro Dairesi Başkanı Mustafa Aslan da projenin gıda güvenliğine sağlayacağı katkının öneminin altını çizdi.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı İsmail Cozoğlu ise tarım arazilerinin hem ulusal hem de küresel düzeyde artan önemini vurgulayarak, projenin yerel gıda üretimini güçlendirecek somut ve uygulanabilir sonuçlar üreteceğine olan inancını paylaştı.
Açılış konuşmalarının ardından Proje Koordinatörü ve Kıdemli Arazi Yönetimi Danışmanı Aylin Çelik, proje faaliyetleri hakkında genel bir bilgi verdi ve bugüne kadar gerçekleştirilen faaliyetlere değindi.
Çalıştay, FAO uzmanları tarafından arazi piyasasının geliştirilmesi, arazi bankacılığı ve arazi toplulaştırma prosedürleri üzerine yapılan çeşitli sunumlarla devam etti. Morten Hartvigsen, FAO tarafından daha önce arazi toplulaştırma ile birlikte uygulanan arazi bankacılığı projelerine dayanan iyi uygulamalara ışık tuttu. Tomas Versinkas, Türkiye'de arazi mülkiyeti, arazi piyasasının geliştirilmesi, arazi bankacılığı ve arazi toplulaştırma ile ilgili politika, yasal ve kurumsal çerçevelere ilişkin yakın tarihli bir değerlendirme raporundan ayrıntılar sundu. Kristina Mitic Arsova, Kuzey Makedonya'daki uygulamalardan deneyimler sunarak, arazi terkinin ele alınması ve arazi toplulaştırmanın başlatılması üzerine bir tartışmaya rehberlik etti. Son sunum, Türkiye'deki mevcut arazi toplulaştırma prosedürleri ve düzenlemelerinin güncel bir analizi üzerine, Erik Blaabjerg ve Kristina Mitic Arsova tarafından yapılmıştır.
Morten Hartvigsen ve Aylin Çelik, proje uygulamasında sonraki adımların yer aldığı son bir oturumla kapattı.
FAO-Türkiye Ortaklık Programları Hakkında
FAO-Türkiye Ortaklık Programları, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, ve diğer ilgili ülkelerde gıda güvenliğinin sağlanması, kırsal yoksulluğun azaltılması, sürdürülebilir orman yönetimi, çölleşmeyle mücadele ve ekosistemlerin korunmasına destek olmayı amaçlar.
2007’de kurulan FAO-Türkiye Gıda ve Tarım Ortaklık Programı’nın (FTPP) ilk fazı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini temsilen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlanan 10 milyon ABD Doları tutarındaki güven fonundan finanse edildi. Programın ilk fazı olan 2009-2015 yılları arasında 16 ülkede 28 proje uygulandı. 2014 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'nin 20 milyon ABD Doları tutarındaki ek finansmanı ile FTPP'nin ikinci fazı ve aynı zamanda
FAO-Türkiye Ormancılık Ortaklık Programı (FTFP) başlatıldı. Böylece Türkiye’nin bu Programlar çerçevesindeki toplam katkısı 30 milyon ABD Doları’na ulaştı.
BAĞLANTILAR:
Arazi yönetimi araçları ve arazi piyasasının geliştirilmesine ilişkin FAO Bölgesel web sitesi